20 Mart 2009 Cuma

ESKİ KAZABAD, YENİ ÜZÜMÖREN KASABASI

Üzümören Kasabası, Tokat ilinin Pazar ilçesine bağlı ve yakın bir tarihe kadar Dimorta olarak bilinen (birtakım yerlerin isminin değiştirilip, Türkçeleştirilmesi sırasında Üzmören olarak değişen ve halen 02.06.1968'de kasaba merkezi olan)yerin adıdır.

Kasaba, Tokat il sınırları içerisinde bulunan üç büyük ovadan biri Yeşilırmak-Tozanlı kolunun bir baştan bir başa, doğu-batı doğrultusunda geçtiği, sulanabilir ve çok verimli topraklara sahip olan Kazova'nın orta yerine rastlamakta ve yine aynı ova ortasında büyük bir sazlık durumundaki Kazgölü'nün güneyine düşmektedir.

Üzümören kasabasının yakın tarihe kadar kullanılan, yaşlılarca ve yöre insanlarının bir kısmınca kullanılmakta olan Dimorta adı Latince bir kelime olup, "iki ölüsü olan yer", yahut "çift türbeli yer" anlamına gelmektedir.

Gerçekten de kasabanın eski yerleşim yeri, kuzeyden güneye dar bir vadi içerisinde ve vadinin ovaya açıldığı kuzey ucunda olup, kasabaya giriş ve çıkışın her iki yamacında, karşılıklı olarak birbirini kollamak,gözetmek ve kasaba girişinde nöbetçilik görevini yerine getirmek için türbeleştirilerek yatırılmış gibi iki mezar bulunmaktadır.

Bu iki mezarda yatmakta olan zatların,bölgenin ilk İslam Fatihi olan Miladi 668.yılında bölgeye gelen Gazi Hüseyin Antaki (Battal Gazi)'nin Tokat,Turhal ve Amasya yörelerinde cihad hareketlerini sürdürdüğü sırada,kasaba halkını İslam'a davet için buraya ilk defa gelen Müslüman mücahidlere ait olduğu,her iki yamaçtan inerek kasaba içerisine doğru ilerlemekte iken şimdiki türbelerinin bulunduğu yerde şehit düşüp kaldıkları ve daha sonra keşfedilen bu yerler de türbeleştirildikleri sanılmaktadır.

Bölge tarihi olarak çok kıymetli ve güvenilir bir eser olan Amasya tarihinde bu görüşe dayanak olan deliller bulunmaktadır. Kasabanın eski yerleşim yeri girişinde karşılıklı duran bu iki kabir,günümüze kadar kasaba halkı tarafından iki veli (eren) olarak kabul edilegelmektedir.

Yöre, Gazi Hüseyin Antaki'nin 33 senelik savaşlarla geçen döneminden sonra zaman zaman Bizans hakimiyetine girmişse de,daha çok yörede kurulan bağımlı-bağımsız devletçikler tarafından Danişmendlilerin yöreye hakim oluşuna kadar idare edilmiştir.

(Bunun kanıtı olarak kasabada "Kilise Önü" denilen yerde büyükçe bir kilisenin kalıntısıyla yine kasaba içerisinde Ayan Önü denilen yerde bir manastır kalıntısı yakın tarihe kadar görülebilmekteydi. Kasabanın güneyinde "Yağıbasan Tarlaları" olarak bilinen platoda bir manastır kalıntısı daha bulunmakta idi.Hatta yöre halkı o yere "Kilise Alanı" demektedir.

Yine kasaba tarihi ile ilgili olarak Fırat Mesiresi de oldukça dikkat çekicidir.Bu yerdeki "Horoz Paşa" sarayından sadece birkaç yontma taş göze çarpmaktadır.Yöre ile ilgili belge araştırmalarımız devam etmektedir.

Kasabanın,Müslüman Türklerin eline geçiş sırasında "Nahiye-i Cebel" (Dağ Kenarı),daha sonra da önceki adı olan "Dimorta" olarak değiştiği anlaşılmaktadır.

Kasabaya "Kazabad" adı verilmesini,Dördüncü Murat devrinde başladığı anlaşılmaktadır.Şöyle ki:Osmanlı Cihan Devleti'nin başta Pay-i taht şehri İstanbul olmak üzere Mekke,Mısır-Kahire,Şam ve Belgrat gibi çok önemli eyalet merkezlerinde kadılık (hakimlik) yapan Muid Ahmet Efendi'nin Şeyhu'l-islamlığa kadar yükselen ünvanından ileri geldiği şüphe götürmez bir gerçektir.Hatta Kazova ve Kazgölü isimlerinin de "Kadıova" ve "Kadıgölü" olmaları akla daha yakın gelmektedir.Kazabad kelimesinin öztürkçe Karşılığının "Kadışehri" olduğu da açıktır.

Üzümören Kasabası, gerek Danişmendlilerin, gerekse Osmanlıların hakim olduğu devirlerde kültür faliyetleri bakımından parlak günler geçirmiştir. Danişmendliler den kalan Ulucami ile son zamanlarda ihmaller ve bilgisizlikler yüzünden önce harap olup sonra yok olan iki tekke sözlerimizin şahididir.Bu tekkelerden birisi yeşildere mahallesinde "Çilehane" olarak bilinen yer idi.Diğeri ise Kur'an Kursu olarak yapılan binanın yerinde idi. Her iki tekkenin birer " Halveti Tarikatı" dergahı olduğuna dair izlenimler edinmekteyiz.

Tekke'ler hakkında henüz vesikaya dayalı bilgi edinilememekle beraber, Ulucami'nin tarihçesinin ,Tokat Müzesi girişine alınan ve geçmişte sökülüp oraya getirilen kitabede bulundudu ögrenilmiştir.Kitabenin,kim tarafından ve niçin sökülüp oraya getirildiği de şimdilik bilinememektir.

Öğrenildiğine göre, kitabede şöyle denilmektedir :

"Sultan Mehmed-i Evvel'in Çağtuhan gününde, Atabeylerin Mehmed bey Torunlarından Abdullah oğlu Şehabeddin bey tarafından yaptırılmıştır.Miladi 1326 yılına tekabül etmektedir.Ulu camiinin orijinalinden kalan çatısında antik değeri olan nakışlar görmeğe değer niteliktedir.

Üzümören Kasabasından yetişen ilim ve tasavvuf bilginlerinin rahmetle anılmasına vesile olması için bazıların sadece isimlerini verelim.Tasavvuf bilginlerinden Abdulhannani,Abdülvehhab,Çekem Hoca,müderris ve kadılardan Şeyhulislam Muid Ahmad Kazabadi,Mehmet İbni Ahmed Kazabadi,Hüseyin Efendi,Molla Osman Efendi,Hatip Mehmed Efendi,Karamolla Mehmed Efendi. gibi.Bu isimler Üzümören için olduğu kadar Tokat ve yöresi içinde övünç kaynağıdır.

NOT : Kasabamız hakkında daha geniş bir bilgi için Gaziosmanpaşa Üniversitesi Araştırma Görevlisi Sayın Emin ULU hocamıza belediye başkanımz tarafından görev verilmiş olup,çalışması devam etmektedir.Tamamlandığında kontrolleri yapılıp kitap halinde basılıp piyasaya sürülecektir.Kasaba hakkında bilgisi ve belgesi için tıklayınız !

ÜZÜMÖREN KASABASI NÜFUSU : 6.800
ÜZÜMÖREN KASABASI RAKIMI : 645

İKLİM

Pazar İlçesi karadeniz iklimi ile orta anadolunun kara iklimi arasında geçit bölgededir. Yağışlar genellikle aylara dağılmış bulunmaktadır. Ortalama yıllık ısı kışın 3-5 , yazın ise 13-35 derece arasında değişmektedir.

İDARİ YAPISI

Üzümören Kasabası 4 mahalle ve belediye teşkilatından oluşur.Mahallelerimiz ve muhtarlar şöyledir ;

2 yorum:

  1. teşekkürler elinize sağlık

    YanıtlaSil
  2. Teşekkürler güzel bir tarihe ve geçmişe sahip kasabamız böyle güzel anlatılmış

    YanıtlaSil

 

blogger templates | Make Money Online